YouTube istatistikleri denilince aklımıza standart ve muhtemelen sıkıcı ögeler gelir. Şu kadar izleyici, şu kadar yüzdesi şunu izledi gibi, Mobil kullanıcıları, Masaüstü kullanıcıları, Kullanıcı oranları gibi standart ve teknik veriler aklımıza gelir. Bu durumlar anlık merakımızı gidermek dışında herhangi bir işlev görmez fakat aslında bu istatistiklerin altında çok şaşırtıcı ve ilginç durumların yatması, gene yapılan son istatistiklerde ortaya çıkmış. O kadar ilginçler ki muhtemelen YouTube mühendisleri bile şaşırmış olsa gerek.
YouTube düzenli olarak kullanıcı verilerini işleyen bir sitedir. Bu veriler site için hayati önem taşır. Çünkü sitenin eğilimleri, marka değeri, atacagı adımlar gibi önem taşıyan noktalar hep bu verilerin oluşturdugu istatistiklerce belirlenir. İstatistikler, site içerisinde herşeyi ama gerçek anlamda herşeyi kaydededer ve degerlendirirler. En çok hangi videolar izleniyor? hangi yaş grubu tarafından izleniyor? hangi yaş grubu tarafından, hangi saatlerde izleniyor, hangi platformlarda izleniyor? gibi aklınıza gelen ve gelmeyecek bir çok veri, günlük hatta saatlik olarak YouTube tarafından kaydedilir. Dakikada 140 saatlik video yüklenen ve sayısız nitelikte içerik barındıran bir site için oldukça zor bir süreç gibi gözükse bile, sonuçlar olabilecek en sade şekilde mühendislerin değerlendirmelerine sunulur. Bu veriler, ayrıca düzenli olarak da izleyicilere yansıtılır. Degişen, genellikle istatisktiklerin paylaşılma düzeni degil, bu düzenin paylaşıldıgı platformlardır. Bazen Google tarafından keyfi olarak, bazen konferanslarda, bazen ayın belli günlerinde olmak üzere, hiç beklenmedik zaman ve yerlerde istatistik raporlarının paylaşıldıgı olmuştur.
Bu noktada aslında biraz olumsuz durumların ortaya çıktıgı da gözlemlenebilir. Mesela dijital bağımlılıgımız. Dijital bağımlılık, internet sitelerine olan düşkünlüğümüz anlamına geliyor ve istatistikler olmasa bile, genel durumumuzdan olayın oldukça yüksek oldugunu tahmin etmek hiçte zor sayılmaz. Hepimiz günümüzün büyük kısmını sosyal medya sitelerinde geçiriyoruz öyle değilmi ? Fakat olayı rakamlara döktüğümüzde daha korkunç veriler ortaya çıkıyor. Facebook’un rekor kullanıcı sayısına eriştiğini muhtemelen sosyal medya haberlerinide görmüş olmalısınız. Ortalama 2 milyar gibi bir sayı, korkutucu büyüklükte bir veri. Bunu biraz daha anlaşılır kılmak için şöyle ifade edebiliriz ki; dünya üzerindeki her üç kişiden birinin Facebook hesabı var. Pekala, YouTube verileri ne alemde? diye soracak olursanız hiçte Facebook’dan aşagı kalır yanı olmadıgını söylebiliriz.
Ne İzliyoruz Biz?
Amerika Birleşik Devletleri’nde, en çok izlenen YouTuber’ların izleyicileriyle bir araya geldiği ve video hazırlamak için kullanabilecekleri en son teknolojilerin sergilendiği VidCon isimli bir panel var. Bu panele YouTube’ın en üst düzey yöneticileri de genellikle katılım gösterir. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen VidCon panelinde, şirketin müdürü diyebilicegimiz Susan Wojcicki herkesi şaşırtan rapoları açıkladı. Bu raporlardaki istatistiklere göre, dünya genelinde YouTube kullanımı Facebook’a yaklaşır şekilde 1.5 milyara ulaşmış durumda. Susan Wojcicki, yaptıgı konuşmada bu sayının, sadece YouTube’a giriş yaparak izleme yapan kişilerin sayısı olduğunu, giriş yapmadan yani login olmadan video izleyenlerin sayısı daha fazla kişiden oluştugunu açıklamış. Ayrıca konuşma içerisinde Mobil kullanıcıların, Masaüstü kullanıcılarına oranla farkedilir oranda fazla oldugununun da altını çizen Wojcicki, durum bu haldeyken Akıllı TV’lerin izlenme konusunda en hızlı yükselişi yakalayan platform olduğunu sözlerine eklemiş.
Eger izlenmeler bu şekildeyse, bu kadar insan ne izliyor? sorusu akla gelebilir. Aynı soru YouTube mühendislerinin de ilgisini çekmiş olmalı ki, bununda kayıtlarını incelemişler ve en şaşırtıcı sonuçlarda burada ortaya çıkmış. Kullanıcıların günde ortalama bir saatleri YouTube başında geçtiğini hesaplarsak, ayda tüm dünya olarak bir ayda 45 milyar saat YouTube izlediğimiz ortaya çıkıyor. Bu konudaki örnegin ne noktalarda oldugunu ifade etmemiz gerekirse, PSY’ın Gangnam Style videosu, muhtemelen hepimizin bir kere olsun izlediği ve YouTube’ın en çok izlenen, YouTube sayacını bozan o video, toplam 22 bin yıl süreyle izlendiğini belirtebiliriz.
Ve asıl şaşırtıcı olan ise en çok izlenen videoların niteliği. Muhtemelen sizede çok şaşırtıcı gelecek ama dünya genelindeki izlenmeleri istatistiklere döktüğümüzde, en çok rağbet gören içeriklerin “uyuyan kedi” videoları oldugu ortaya çıkmış. Bu resmi sonuçlara göre uyuyan kedi videoları, YouTube’ın varlıgından beri en çok izlenen içerik olarak, hemen hemen tüm içeriklerin önünde yer alıyor. Üstelik bu gidişat degişecek gibi degil. Yani şuan tüketici internet trafiğinin yüzde 73’ü YouTube üzerindeyken, tahminlere göre 2021’de bu oranın yüzde 82’ye ulaşacağını öngörebiliriz. Ve sonucu toparlarsak, önümüzdeki yıllarda dünya genelindeki izlenimler bir araya getirildiğinde, 22.000 yıldan fazla uyuyan kedi videosu izlenmiş olacak.
Leave A Comment